Blog

Kalp Çarpıntısı Ve Tedavisi

07.09.2014 23:03

 KALP ÇARPINTISI

Kalp te çarpıntıHer ne sebeple olursa olsun insanın kendi kalbinin sesini duyması veya hissetmesi insanı rahatsız eder. Bu da insanın aklına ‘Acaba kalbimde bir şey mi var? Kalp krizi mi geçiriyorum?’ sorularını akla getirir. Bu gibi sorularınızın ve kalp çarpıntıları ile ilgili merak ettiğiniz tatminkâr bilgileri bu makalede bulacaksınız. 

Kalp Çarpıntısı Nedir?

Kalp çarpıntısı; kalp ritminin rahatsız edici olarak hissedilmesidir. Kalbinizin daha kuvvetli, hızlı attığını veya düzensiz çalıştığını hissedebilirsiniz. Çarpıntılar sık hissedilir ve normaldir. Çarpıntının kendisi bir hastalık değildir. Çarpıntı yapan nedeni belirlemek gerekir. Kalp çarpıntısı çoğunlukla sinirsel bir durumdur; kişinin ya kalp hastalığı korkusuyla ya da duygusal bozukluklar sonucu, kendi kalp etkinliğiyle aşırı ilgilenmesi sonucu ortaya çıkabilir. Aşağıda kalp çarpıntılarına neden olan faktörleri okuyacaksınız.

Kalp Çarpıntısı Neden Oluşur?

Kalp çarpıntısı aşağıdaki nedenlerden oluşur;
•    Egzersiz,
•    Stres, endişe, korku
•    Üst üste yakılan sigara veya puro
•    Aşır ve hızlı alkol alınması
•    Fazla miktarda kahve, kola veya çay,
•    Kansızlık,
•    Kalp problemi,
•    Troid problemi,
•    Diyet hapları, depresyon haplarının fazla kullanılması,
•    Premenopozal hastalık tablosu,( kadınlarda menopoz öncesi dönem )
•    Vitamin eksikliği,
•    Sevinç ve korku
•    Uyku kaçması ile meydana gelen çarpıntılar (kafein kaynaklıdır)
•    Aşırı ve uzun süreli yoğun çalışmalar,
•    Günlük işlerdeki yoğunluğun artık kanıksanarak normalleşmesi,
•    Uzun süren üzüntü, düş kırıklığı ve korkular
•    Düşük kan şekeri,
gibi durumlar kalp çarpıntısına neden olabilir.

Kalp Çarpıntısının Belirtileri Nelerdir?

Kalp çarpıntısının belirtileri genellikle göğüste dolgunluk, düzensiz kalp ritmi ve tekleme olarak karşımıza çıkabilir. Çarpıntılara bazen baş dönmesi, göz kararması, hafif terleme, yattığımızda kalp atımının kulakta hissedilmesi, cilt renginin solması, bazen göğüs ağrısı ve sıkışması bile eşlik edebilir. Bu belirtiler kalbinizin geçici bir süre bedeninizin ihtiyacı olan kanı dokulara pompalayamadığına işaret etmektedir.

Kalp Çarpıntısı Nasıl Teşhis Edilir?

Çarpıntıda genellikle EKG çekilir ve tahliller duruma göre yapılır.24 saat üzerimize EKG kaydı yapılacak bir monitör takılabilir. Efor testi yapılarak kalp damarlarında bir problem olup olmadığı kontrol edilebilir.

Kalp Çarpıntısı Nasıl Tedavi Edilir?

Kalp çarpıntısıTedavi kalp çarpıntısının sebebine bağlı olarak değişebilir. Çoğu zaman kalp normal olduğu için tedavi gerekmez. Bu konuda önce bize düşen görevi yapmalıyız. Aşağıda bize düşen görevler sıralanmıştır. Gerektiği yerde de çarpıntıyı azaltacak ilaçları doktor kontrolünde almalıyız.
Şayet kalp çarpıntınız başka bir organ veya dokudan kaynaklanıyorsa nedeni teşhis edilir. Doktorun verdiği ilaçlara devam edilir.

Kalp Çarpıntınız Oluyorsa Ne Yapabilirsiniz?

Çarpıntı sorunu ile karşılaştığınızda panik yapmayın, korkup telaşlanmayın. Gevşemeye, rahat bir yere oturup dinlenmeye çalışın. Derin derin nefes almaya başlayın. Soğuk bir içecek içmeyi deneyin. Şiddetli öksürmek, ellerinizi soğuk suya batırmak, ‘ıkınmak’ gibi manevraları deneyin. 
Çarpıntılar sık tekrarlıyorsa ve beraberinde de nefes darlığı, baş dönmesi ve göğüs ağrısı oluyorsa bunun altında yatan bir kalp probleminden dolayı hemen doktora başvurmalıyız.

UNUTMAYALIM!

Çarpıntınız oluyorsa;
•    Doktorumuzun verdiği ilaçları düzenli bir şekilde kullanmalıyız,
•    Sigaradan uzak durmalı, sigarayı bırakamıyorsak doktordan yardım almalıyız,
•    Alkolü bırakmalıyız,
•    Kilo fazlalığı varsa hemen doktor kontrolünde kilo vermeliyiz,
•    Düzenli bir şekilde spor yapmalıyız,
•    Hayatımızdan stresi ve endişeleri uzak tutmalıyız.
Yukarıda da belirttiğimiz durumları uygularsak emin olun kalp çarpıntılarınız azalacak ve hatta bitecektir. 

Kalp çarpıntısına Şifalı Bitkiler

•    Hazırlanış ve Kullanım Reçetesi:
Lebak ağacının yaprakları suda kaynatılır.
•    Buharı rahatsızlık süresince koklanır.
•    Ballıbaba bitkisi suda kaynatılır. 
•    Suyu yemek esnasında ısıtılarak bir fincan içilir.
•    Tedavi süresince yemekten sonra turunç ağacının(merkep turuncu) ekşi meyve taneleri bol bol yenir.
•    Rahatsızlık esnasında bir parça tarçın kabuğu ağza alınarak çiğnenir.

Cinsel Sorunlar

07.09.2014 22:56
Cinsel işlev bozukluklarını hazırlayan, ortaya çıkaran ve sürdüren bazı faktörler vardır:
1. HAZIRLAYAN FAKTÖRLER
 
a) Ailenin ve toplumun cinselliğe bakış tarzı
b) Aşırı tutucu, dindar yetiştirilme biçimi
c) Eksik ya da yanlış cinsel bilgi
d) Cinsellikle ilgili gerçek dışı beklentiler
e) Anne baba arasındaki olumsuz ilişki biçimi
f) Erken travmatik yaşantılar
g) Eşler arasındaki iletişim biçimi
h) Uyarılma eşiğinin yüksek olması
j) Nevrotik kişilik özellikleri
k)Yakınlaşma sorunları
l) Ayrılık anksiyetesi
m) Cinsel istismara maruz kalma
2. ORTAYA ÇIKARAN FAKTÖRLER
a) Eşler arasındaki uyumsuzluk
b) Cinsel iletişim sorunları
c) Eşin cinsel bir sorununun olması
d) Performans anksiyetesi
e) Fiziksel ya da psikiyatrik hastalıklar
f) Yorgunluk ve stress
g) Aşırı alkol ve ilaç kullanımı
h) Hamile kalma korkusu
j) Evlenme
k) Evlilik öncesi ve dışı ilişkiler
l) Travmatik cinsel yaşantı
3. SÜRDÜREN FAKTÖRLER
a) Sorunun çözümüile ilgili yanlış uygulamalar
b) Çok sık cinsel ilişkide bulunma
c) Cinsel ilişkiden kaçınma
d) İlişkiye kendini verememe
e) Performans anksiyetesi
f) Suçluluk ve utanç duyguları
g) Eşin tepkileri
Bu bilgiler ve değerlendirmeler ışığında hastanın cinsel işlev bozukluğunun kaynağı doğru tespit edilerek en işlevsel tedavi metodu uygulanmaktadır.

Kaktüs bitkisi gerçekten elektronik aletlerden çıkan radyasyonu azaltıyor mu?

07.09.2014 22:54

Son zamanlarda özellikle internet sitelerinde dolaşan haberlere göre kaktüs bitkisi bilgisayar başta olmak üzere bir çok elektronik aletten yayılan radyasyonu azaltıyor. Bu haberlerin etkisiyle olsa gerek çiçekçiler bayram ediyor. Zira daha önce pek de rağbet görmeyen bu bitkiler günümüzde kıymete bindi. Çiçekçilerden edinilen bilgiye göre daha önce bulunsun kastıyla üç beş tane satış yerlerine serpiştirilen kaktüs bitkisi artık aranılan süs bitkileri arasında.

Kaktüsün radyasyonu azalttığı hakkında yeterli bilimsel çalışma yok.
Bilim çevrelerinden edinilen bilgiye göre kaktüslerin çevreye yayılan radyasyonu emdiği ve zararlı etkilerini azalttığı hakkında yeterli bilimsel araştırma, bilgi ve bulgu yok. bu durumda kaktüsler hakkındaki bu olumlu haberler uydurmadan öteye geçemiyor.

Radyasyon yayan elektronik cihazlar.
kaktüs bitkisi radyasyonu azaltıyormuRadyasyon yayma konusunda en sabıkalı olan cihazlar cep telefonları ve tüplü televizyonlardır. Gerçekte kaktüs bitkisi özellikle bilgisayar başında çokça vakit geçirenler tarafından rağbet görmektedir. Oysa özellikle tüpsüz olan plazma ve LCD televizyonlar radyasyon yaymamaktadırlar. Radyasyon yayan tüplü televizyon ve tüplü bilgisayar ekranları ise 10 cm yakınlıkta dahi insan sağlığını bozacak dozajda radyasyon yayamaz.

Fesleğen Bitkisinin Faydaları

07.09.2014 22:50

Fesleğen (reyhanotu) : Ballıbabagillerden; yaprakları güzel kokan bir çeşit süs bitkisidir. Akfesleğen, hindfesleğeni, yabanifesleğen, yerfesleğeni gibi çeşitleri vardır.

Faydası : Öksürüğü keser. Hazımsızlığı giderir. Baş dönmesini durdurur. Zafiyeti giderir. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu; sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratı kaçırır.

Yüksek Tansiyonun Belirtileri Tedavisi Ve Perhizi Nasıl Olur

07.09.2014 21:47

TANSİYON
Kalbin vücuda kanı dağıtmak için kullandığı güce tansiyon denir. Tansiyonun ölçüm birimi mm/hg dir. 
Büyük tansiyon; Kalbin sol kalpten kanı vücuda doğru pompalarken kullandığı güce denir. Buna birinci veya büyük tansiyon da denir. 
Küçük tansiyon; Kalbin kan pompalanmasını bitirdikten sonra damarlarda ortaya çıkan basınca da ikinci veya küçük tansiyon denir. 


YÜKSEK TANSİYON
Yapılan bilimsel çalışmalara ve Dünya Sağlık Teşkilatının tarifine göre yüksek tansiyon sınırı yaşla değişiklik göstermesine rağmen, orta yaşlı insanlarda büyük tansiyon en fazla 160 mmhg, küçük tansiyon ise en fazla 85 mmhg olmalıdır. Dinlenme halinde ve tekrar tekrar ölçümün sonucu verilenden daha yukarı rakamlar çıkıyorsa, hastada yüksek tansiyon var demektir. Yüksek tansiyon hastada çoğunlukla belirti yapmadığı halde, teşhis konduktan sonra, sebebi mutlaka açıklanmalı ve tedavisi mutlaka yapılmalıdır. Tedavisi uzun vadelidir. Tansiyonun %20’sinin sebebi bilinir. Sebebi bilinmiyor ve ortadan kaldırılamıyorsa, hayat boyu sürer. Başta şişmanlık olmak üzere, böbrek hastalıkları, hormon bozuklukları ve bazı kalp hastalıkları tansiyona sebep olabilir. Örneğin; hastada doğuştan böbrek damarı daralması varsa, ameliyatla damar ve açılır ve tansiyon hastalığı ortadan kalkar. Tansiyonda kalıtım önemli rol oynar. Fazla tuz ve kırmızı et yenmesi de tansiyona sebep olan etkenler arasındadır.

Belirtileri; 
Baş ağrısı, 
Baş dönmesi, 
bulantı, 
kulak çınlaması, 
burun kanaması, 
kalp ağrıları. Olarak sıralanır.

Tedavisi
Günümüzde tansiyon tedavisi her zaman için kontrol altına alınabilir. Az tuz, az kırmızı tüketilmelidir. Şişman hastaların kilo vermesi gerekir. Uyku düzeni olan stressiz, içki ve sigaradan uzak bir hayat tavsiye edilir. Yapılan diyet sonucu tansiyon düşmüyorsa ilaç tedavisi verilir. İlaç alınımından sonra tansiyon düzene girse bile kesinlikle doktora danışmadan ilaç bırakılmamalıdır. Yüksek tansiyonun tedavisinde kan basıncı düşürmek için özellikle diyet uygulanır ancak tansiyon çok yüksek ve organik hastalıklardan kaynaklanıyor ise, diyet ve ilaç tedavisi aynı zamanda uygulanır. Bu hastalığın kesin bir nedeni ve tedavisi olmaması, ömür boyu diyet uygulamayı gerektirmektedir. Yüksek tansiyonu şişmanlıktan kaynaklanan kişiler için en uygun tedavi şekli kilo vermektir. Yüksek tansiyonu olan şişmanlar için ilaç gerekli olduğu durumlarda yine kilo verilmeli ki böylelikle ilacın etkisi artabilsin. Tansiyon, damar setliği ve beyin kanamasının en önemli sebebidir.

Yüksek Tansiyonda Beslenme İlkeleri 
Şişman kişilerde yüksek tansiyon ortaya çıkma olasılığı normal kilolu insanlara göre 2 mislidir ve şişmanların %70’inde yüksek tansiyon görülür. Yedikleri fazla yemekle daha fazla tuz almaları da tansiyonlarının daha yükselmesine sebep olur. İşte bu sebeplerden ötürü kilo vermesi şarttır. Yüksek tansiyon hastalarının günlük tuz kullanımını en aza indirilmeli (5–7 gram) hatta mümkünse hiç kullanılmamalıdır. Doğal besinlerden; yeşil yapraklı sebzeler, süt, et, yumurta, işlemmiş besinlerden; kek, bisküvi, konserveler, hazır çorbalar, ekmek, yarım yağlı margarin, zeytin, peynir, turşu, hardal, ketçap, mayonez, salata sosları en çok tuz içeren besinler olmalarından dolayı az kullanılmaları tavsiye edilir. Tansiyon düşürücü ilaçlar az tuz kullanıldığında daha tekili olurlar. Alkol kan basıncı arttıracağından ve kilo almaya sebep olacağından kullanılmamalıdır.
Sigaranın tansiyonu arttırıcı etkisi olduğundan kesinlikle bırakılmalıdır, böylelikle tansiyon düşürücü ilaçların etkisi de artacaktır. Fazla miktarda hayvansal yağ içeren besinler yerine bitkisel yağları (mısır özü, zeytinyağı) tercih etmek gerekir. Doymuş hayvansal katı ve sıvı yağlar yerine doymamış bitkisel katı ve sıvı yağlar tercih edilmelidir. Tansiyon çok yüksek değilse, fazla olmamak kaydıyla çay ve kahve içebilir.

Bizimle iletişime geçin